AV DÖNEMİ : Tatlı
su kefalinin illere göre farklı yasak dönemleri vardır. Fakat genel olarak
yasak dönemi 1 Mart – 1 Temmuz arasındadır. İzin verilen min. Boyutu 20 cm dir.
TUTULABİLECEK YERLER
: Ülkemizde pek çok göl ve akarsuda bulunmaktadır. Ekonomik değerinin
olmaması, tatlısu kefali üzerinde insan baskısının oluşmasını engellemekte olup
sadece olta balıkçıları tarafından avlanmaktadır. Üzerindeki baskının az olması
nedeni ile oldukça büyük boylara ulaşabilen kefal, alabalık tutkunları için de,
avının albalığa benzemesi nedeni ile özellikle iyi bir alternatif
olabilmektedir.Genellikle temiz suyu olan göl ve göletler ile akarsuların çok
hızlı akmayan kısımlarında yaşar. Sazlık önlerinde, durgun gölentilerde, suya
sarkan ağaç dalları altında, suyun içinde bulunan ağaç gövdeleri etrafında,
taşlık ve kayalık kıyılarda yuvalanır.
Ankara çevresinde Kurtboğazı ve Eğrekkaya Barajılarında,
Kirmir Çayı ve Ali Cin Deresinde, Boluda Gölcük ve Aladağ Çayında, Çerkeşte
Soğanlı Çayında; İstanbul'da ise Riva Deresinde avlanabilir.
KULLANILABİLECEK
YEMLER : Doğal yaşam ortamında bulabildiği çekirge, sinek, haşere, solucan,
tatlısu karidesi, ağaçlardan dökülen ya da suda bulunan her türlü kurt, böcek
ve kelebek ile bunların larvaları ile beslenir. Özellikle porsiyon sınırına
yaklaşan ve daha büyük boylarda olanlar, gümüş balığı gibi küçük balıkları ve
diğer türlerin yavrularını da menünün en ön sıralarında tutarlar. Canlı
hayvancıklar dışında mısır gibi tahıl ürünlerine ve ağaçlardan ya da
bitkilerden dökülen tohumlara ilgi gösterdiği bilinmektedir. Bunun sonucu
olarak, özellikle sazan oltalarındaki yemleri didiklediğine de çok rastlanır.
Sabahın erken saatlerinde oldukça sığ kıyılara girip
yemlenirken, öğle saatlerinde genellikle derin suları ve gölgelikleri tercih
eder. Akşam üstüne doğru ise özellikle su yüzeyine yakın seyreder ve sinek
benzeri uçar haşereleri avlar.
KULLANILABİLECEK OLTA
TAKIMI : Dişsiz olan bu balık yemini emerek didiklediğinden sizlere birkaç
farklı olta çeşidinden bahsedeceğim, gittiğiniz bölgede eğer balıklar büyük ve
diplerde dolaşıyorlarsa o zaman yapacağınız bildiğimiz üçlü iğnenin üç tane
ucunu güzelce eğe ile sivriltip 0.40 misinanın ucuna bağladıktan sonra taze
ekmek içini elimizde top şeklinde yapalım büyüklüğü ise üçlü iğnemize uygun
olup iğnenin uç kısımları dışarıda kalacak şekilde taktıktan sonra balıkların
bulunduğu bölgeye atıp bekleyelim, gelen balıklar yukarıda da bahsettiğim gibi
yemi emmeye başlar ve bu işlemin sonucunda yemi alabilmek için kafa sallarlar
bu durumda kendiliklerinden oltaya takılırlar ve oltanızı sürüklerlerken
oltanızı gerdirip yakalandığını anladığınız an yavaşça çekmeye başlayınız.
Benim en sevdiğim ise bilhassa bodrumda çok uygulama fırsatı bulduğum olta
çeşidi su üzerinde gezinen kefallar için bayağı iyi netice verdi. Sizinde
bulunduğunuz bölgede kefallar su üzerinde ise yapacağınız 0.35 misina üzerine
20 ile 30 adet 1251 C
5 numara çelik beyaz iğneleri iki parmak ara ile birbirinin peşi sıra
bağladıktan sonra ekmeğinizi avuç büyüklüğünde koparıp yumuşak kısmı dışarıda
kalacak şekilde ikiye katlayıp yaptığımız bol iğneli oltamızı iğneleri ekmeğe
batırmadan ekmeğin üzerine sarıp fırlattıktan sonra gelen balıklar ekmeği
didiklerlerken muhakkak bir taraflarından yakalanacaklardır aman derileri
yumuşak olduklarından oltayı yavaş çekmeye bakın. Bazı derin bölgelerde ise dip
oltası kullanmanız gereke bilir onun için mantarlı dip oltası tavsiye olur, yem
olarak kurt, et parçası veya yine ekmek içi kullanabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder